Uçak kaçınca Tam bir akış hikayesi

Güzel, güneşli bir gün olacağı belli çünkü evden çıkarken parlak gökyüzündeki yıldızları sayıyordum. Acaba öğlen civarı Norveç’e vardığımda hava nasıl olacak? 4 yıl önce tanıştığım Hint asıllı, Norveç’te yaşayan arkadaşım duygusal kinesioloji uzmanı Bhanu Foxley’e misafir olacağım sonunda  Yola çıkmak, yolculukta olmak ne güzelll :-) Daha da güzeli içindeki yolculuk…

Bu düşüncelerle birlikte bir an aklımdan geçirmiştim. Paris’te yapacağım aktarma için alanda ne kadar bekleyeceğim? Acaba Paris’i görme şansım olur mu? diye… Sonra çabucak unuttum. Zaten ikinci uçağa binmem için bir saat vardı.

Ama nasıl olduysa oldu, hiç oyalanmama rağmen koca bir saat içinde uçak kaçtı. Aslında kaçan hiçbir şey yoktu da bir an zihnim, Stravanger’a bir sonraki uçak için tam 9 saat beklemem gerektiğini duyunca anlık bir yanılgıya düştü. Oyuncu zihin her şeyi tehdit ya da tehlike algısıyla değerlendirip kötü bir şey olduğu hissini yaratmakta usta. Ancak; farkındalıkla ve akışa güvenmekle kendinizi muhteşem sürprizlere açabiliyorsunuz. Uçak kaçınca evrenin bana hediye olarak sunduğu Paris gezimi paylaşıyorum sizlerle… Sadece akışa güvenmeniz, teslim olmanız için…

Bilmediğine adım atmaya engel olan, enerji harcatmak istemeyen, bilinmeyenden korumaya çalışan sevgili bilinçaltım; beni 9 saat boyunca havaalanında oturtmak için elbette ki hamlesini yaptı. “Otur bekle şu alanda… Zaten nereye gidebilirsin ki? Ya kaybolursan, ya akşamki uçağı da kaçırırsan…” vb. fısıltılarını yükseltmeye çalışırken; “Bundan daha güzel ne olabilir ki Paris’i gezmek için tam 9 saatim var.” dedim. Heyecanla ve sevinçle… İşte o zaman aniden size yol gösterecek çözüm de beliriveriyor.

Aklıma yıllarca Paris’te yaşamış arkadaşım Onur’a mesaj atmak geldi.

–          Onur’cum günaydın. Paris’teyim.  Norveç’e gidiyordum, uçağı kaçırdım. Akşam 7’ye kadar vaktim var. En kestirme  nereye gidip gezebilirim? Ve nasıl?

–          Valiz bölgesinden çık RER işaretini takip et, tren istasyonuna git. Sonra da St. Michael’da in. St. Michael çok güzel bir yer. Notre Dame’e 2-3 dakika yürüyerek…

Allah be :-) koordinatlar tamam bekle beni Paris… aman ne heyecan, ne heyecan iyi ki uçak kaçtı :-)

Oooo tren bileti almak için amma kuyruk var, bu sıra beklenmez. Aaa şuradaki makinelerden bilet alınıyor mu? acaba… Neden olmasın bir deneyeyim. Şu görevli kadın bana yardımcı olur herhalde…

İşte tren biletimi almam sadece 3 dakika sürdü, tatlı görevlinin yardımıyla…

İstasyona geldim ve tren beni bekliyor. Biner binmez hareket etti bile…

Karşıma bir çift oturdu. Burası hakikaten aşk şehri, enerjisi bambaşka… Kadın esmer kıvırcık saçlı, masmavi gözleri var. Adam sarışın o da mavi gözlü. Ele ele diz dize aşık bir çift gözümün önünde. Öpüşüp, koklaşıyorlar. Kahkahası bol bu çiftin… Ne güzelllll :-)

Ve iki dakika geçmeden vagonda, Fransızca aşk şarkıları söyleyen, akerdeon çalan adam belirir.

Allah’ım muhteşem bir filmin içindeyim. Paris beni aşkla şarkılar eşliğinde karşılıyor ne güzellll :-)

45 dakikalık yolculuktan sonra St. Michale’da indim hangi yöne gideceğinizi bilmeden kalbinizin yönünden gittiniz mi hiç? İşte bu muhteşem dar sokaklardan yürürken çanlar çalmaya başladı. Ses ve ayaklarım beni büyük bir kiliseye getirdi. Sanki geçmiş bir yaşamımdan canlanan sahne gibi her şey o kadar tanıdık ki…

1

Yürüdükçe keyifle muazzam bir yapıyı uzaktan görmeye başladım. İşte Notre Dame ne kadar da görkemli…

2

Yürümeye devam, işte yürüdükçe gördüklerim, keşfettiklerim ve anladım kilitli kalpleri açmaya gelmişim

hande 4 5

Bu mistik yolculukta pek çok mesaj aldım. İşte mesajcı…

6 7

Yüzlerce insanın kuyrukta beklediği Notre Dame’a acaba girip gezebilecek miydim? Sıra bana gelir miydi? Sanmıyorum… Bir şansımı deneyeyim. Genç bir çifte yaklaşıp birkaç saat sonra uçağım var beni sıranıza alır mısınız? Deyince… kibarlıkla yol vermece ve bir muhteşem sürpriz daha sırada hiç beklemeden Notre Dame’ın içindeyim burası da çok güzellll :-)

8

Final ise;  sadece bir semt adı zannettiğim St. Michael’ın aslında beni Melek Mikail’le buluşturmasıydı.

9

Bu mistik yolculukta anlatılmaz pek çok duygu, his, farkındalık ve AŞK var.

9 saate ne çok şey sığdı. Anda kaldığım, gördüklerimle, hissetiklerimle coştuğum, muhteşem sürprizlerle onurlandırıldığım Paris gezim için şükran doluyum. Akışın gözünü seveyim :-)

Ve tek yapmamız gereken her ne oluyorsa olsun TESLİMİYET !

Darısı başınıza…

Koşulsuz sevgim ve BİRlik bilinciyle…

10



0:00
0:00