Hayal ettik manşet olduk
Yaklaşık 2 yıl önce reklamcılık kariyerime veda etme kararı aldığım, yaşam koçu sıfatı ile koçluğa dair ilk seminerimi verdiğim gün; bir ay sürecek Hindistan yolculuğuna çıktım.(4 Aralık 2010) Bir ay boyunca; bazılarını tanıdığım bazılarıyla ilk defa karşılaştığım kadınlarla muhteşem bir yolculuk yaptık. Bu yolculuğu, Hindistan’ı ve bizleri sevgili Serap Teğmen kendi içsel yolculuğunu da paylaşarak MUHTEŞEM bir kitap haline getirdi. Daha doğrusu bir hayalini gerçekleştirdi. Bizi de bu keyifli … GİTTİK adlı kitap hayaline ortak etti.
Kitap ikinci baskısını çoktan yaptı. Yolculuğa katılan cesur kadınlardan sevgili dostum ve PR danışmanım Kadriye Yılmaz kısa bir süre önce Serap’ın kitabının prını da yapmaya başladı.
Esas hikaye şimdi başlıyor J Birazdan okuyacaklarınız hayal etmenin, ağzımızdan çıkan sözlerin, hareket etmenin ve yılmamanın somut örneği… Yani niyet etmenin+inanmanın ve harekete geçmenin…
PR çalışmalarının zorluğunu eski bir reklamcı olarak biliyorum. Gazetede haber olmak için pek çok kriterin bir araya gelmesi gerekiyor. Buna ayrıca; gazetecinin bakış açısı, haberin ya da röportajın yer alacağı bölümün şefinin konuya ilgisi, genel yayın yönetmeninin tutumu vb. Kısacası; pek çok şey etken… Yani tüm parametrelerin oluşması ve aynı noktada birleşmesi epeyce zor… Kime göre? Hayatı zor olarak görenlere ve kendi realitesini yaratma gücünün farkında olmayanlara göre…
Kitapla ve yolculukla ilgili ilk röportajımızı yaklaşık bir ay önce Hürriyet gazetesine verdik. Sonra röportajımızın yer alacağı bölümün şefi değiştiği için yeni şefin haberi yayınlamak istemediğini öğrendik. Çok rahat ve kolay bir şekilde egoların savaştığını bizim de arada kaynadığımızı düşünebilirdik. Ama bunu yapmadık. Akışa teslim olmayı, elimizden gelen en iyi şekliyle yapmaya çalışanlar olarak “sağlık olsun, hayırlısı olsun, her şey olması gerektiği gibi oluyor.” dedik ve bu inançla olanı olduğu gibi kabule geçtik.
Serap ve Kadriye vazgeçebilirdi… Kitabın haberi, röportaj gerçekleşmesine rağmen yayınlanmayınca hayal kırıklığına uğrayıp boş verebilirdi. Ama yılmadılar… Kadriye YILMAZ soyadından da aldığı güçle hayallerimizi gerçekleştirmeye kitabın daha çok insana ışık olmasına bir ışık işçisi olarak kendini adadı. Ve bundan yaklaşık bir yıl önce dostça sohbet ederken mesleğinin cilvelerini anlatırken biraz da şakayla karışık… “Hande manşet olacak haberlerimiz olsun, müşterilerim çok mutlu olsun istiyorum.” demişti. Biraz da abartarak şakayla karışık “Hatta ben manşet olayımJ” diyerek hayalini dile getirmiş 2012 yılına girerken bu hayalini yazmıştı. Bu sözleri söylerken elbette ki yaşamdaki mucizelerin varlığına inancı sonsuzdu.
Aradan zaman geçti Kadriye’den ani bir telefon aldım. “Sabah gazetesi kitabın haberini yapacak, gelir misin? diye… Özel haberi yapan sevgili Gül Kireklo ile o zaman tanıştık sorduğu sorulardan ortak enerjilerde olduğumuzu hemen hissettik. Sonuç; Serap’ın temiz niyeti, Kadriye’nin dile getirdikleri kitabı ve bizleri; gündemde AKP kurultayı varken gazetenin manşetine taşıdı. Kadriye’nin mucizesi gerçekleşti. Niyet etmenin büyük gücü önünde saygıyla eğilen ben; bir gazeteye manşet olmanın tatlı şaşkınlığını yaşadım bu güzel Pazar gününde…
Sizlere de ilham vermesi niyetiyle ekte manşeti ve özel haberi paylaşıyorum ve soruyorum;
Bir gazetenin manşetten hayatın istenirse değişebileceğine dair pozitif mesaj vermesi özlenen hareketler değil mi?
Sevgim ve BİRlik bilinciyle