Aslında hepimiz çok eşliyiz, sadece bazılarımız çok sadık!

Danışanlarımla yaptığım görüşmeler ve hayatın içinde şahit olduğum, bizzat kendimin de yaşadığı aldatma, aldatılma hikayelerine bakınca aslında hiçbirimizin tek eşli olmadığını fark ediyorum. Sadece bazılarımız çok sadık!

 

Sadakat aşkın derecesine, sevginin boyutuna göre değişiyor mu? Zamanla gelişiyor mu? Yoksa azalıyor mu? Zaman ve aşk çelişiyor mu? Sanırım her birimizin cevabı farklı olur.

 

Aldatmanın, aldatılmanın sadece cinsellikle ilişkilendirilmesi çok da sağlıklı olmasa gerek. Çoğu kişide duyguların aldatmacası daha derin iz bırakıyor çünkü.

 

Aslında doğamızda çok eşlilik varsa, doğası gereği eşine sadık olmayan birini nasıl yargılayabiliriz ki. Erkek ya da kadın fark etmiyor, insan doğal olarak aldatıyor, aldanıyor.

 

Önemli olan kendini aldatmamak aslında. Kişi aldattığında, olduğu halini tam ortaya koymadığında, yalanlarla ve sırlarla, kendi gerçeğini sergilemediğinde, kaçıyor kendinden. Kendinden kaçmak bir çaba gerektirir, fazladan enerji tüketimi demek. Aynı zamanda insan farkında olmadan korkusuna yenik düşüyor. Aldatıp da gizliyorsanız eğer, kendi gerçeğinizi ortaya koyduğunuzda, olacağını düşündüğünüz olasılıklardan korkuyorsunuzdur. Hep hatırlayın lütfen, korktuğunuz şey sizi zaten yönetir. Özgürlüğünüzü yok eder.

 

Devamı: http://www.uplifers.com/aslinda-hepimiz-cok-esliyiz-sadece-bazilarimiz-cok-sadik/



0:00
0:00