KorkmaMAlarını bekliyoruz!
Erkeklerden korkmaMAlarını bekliyoruz!
Anda gelişen bir durum ve anında gelen farkındalık!
Bali’de maymunların bolca olduğu, özgürce gezindiği Monkey Forest’tayım. Ormanın içinde; gerçi burada her yer orman…harika bir tapınak ve bolca yaşlısından gencine, erkeğinden dişisine, bebeğine pek çok maymun var.
Önümde sevgili oldukları belli genç bir çift yürüyor. Ellerinde su şişeleri var, hava oldukça sıcak.
Maymunlardan biri çok ani bir hareketle koşuyor ve adamın elindeki su şişesini almaya çalışıyor. Adamda bir şaşkınlık ve hafif bir tedirginlik, her şey saniyeler içinde oluyor. Adam su şişesini kaptırmayınca, maymun sevgilisinin elindeki şişeye doğru ani bir hamle yapıyor. Kadın şaşkın ve korkuyor. Bi anda sevgilisine doğru kurtar beni diye hafif bir çığlık atıyor.
Bilinçaltının ilk defa karşılaştığı bir durum karşısında verdiği tepkilerden biri de donmadır. Kadın dona kalıyor, adam da dona kalıyor. Çünkü o da ürküyor, korkuyor. Şok anı. Maymun ilahi akışta rolünü oynuyor. Film gözümün önünde çevriliyor.
Gene fark ettimki biz kadınlar erkeklere fazla yük yüklemişiz. Onların içinde küçük bir erkek çocuğu olduğunu unutmuşuz. Erkeklerden hiç bir şeyden korkmamalarını bekliyoruz ve istiyoruz. Her durumda bizi korumaları ve kurtarmaları gerektiğini zannediyoruz. Sanki erkek insan değil. İnsanın korkuları olur. İnsan bilmediği, bilemediği durumlarda; korkudan ötürü donabilir. Ya da kaçabilir ya da içgüdüsel olarak savaşabilir. Bilinçaltı tehdit ve tehlike algıladığında 3 komut verir. Savaş, kaç, don!
Lütfen hep hatırlayalım; her erkeğin içinde küçük bir çocuk var ve o çocuk da korkabilir!
Maymun sadece bir sembol!
Erkekler de; sevmekten, kaybetmekten, acı çekmekten, terk edilmekten, aldatılmaktan, yalnız kalmaktan, beğenilmemekten, istenmemekten, cinsel performansının düşmesinden, iflas etmekten, güçsüz olmaktan, alay edilmekten, başarısız olmaktan ve daha pek çok şeyden korkuyor.
Aynı küçük bir çocuk gibi…
Aynı kadın gibi…
İnsan gibi…
Biz kadınlar en iyisi erkeklerden korkmamalarını beklemeyelim, istemeyelim. Biz en iyisi korkuları şefkatle karşılayıp, algılayıp aynı korkuların kendimizde de olduğunu fark edelim.
Birlikte gönülden gönüle bir dille, el ele bu korkuların üzerine yürüyelim AŞK’la!
Not:
Bir de madalyonun diğer yüzü var. Kurtarıcı rolünü oynayan erkeğin bu rolden egosunun beslendiği de bir gerçek. Bazı kadınlar ya da erkekler bu rolü oynaması için eşlerine ve sevgililerine güzelce kurban rolü oynayabiliyor. Hakikaten performansı yüksek oscarlık filmler… Egocuğumuza dikkat 🙂 Kimsenin kurtarılmasına ve kurtarıcı rolüne girmesine gerek yok. Bunu yaptığınızda o kişinin içindeki sonsuz potansiyeli yok ediyorsunuz! Ayrıca; kraldan çok kral Tanrı’dan çok Tanrı olmak gibi bişey bu…
Sevgilerimle…
Hande Akın
2.4.2016
Bali