Dünyanın iki ucundan iki kadın
Bhanu Foxley ile yaklaşık 4 yıl önce tanıştım. Adı okunduğunda Türkçe Banu ismi gibi…
Kara tenli Bhanu’nun incecik zarif elleri parmaklarımı birleştirdiğinde anlamadım ne yaptığını…
Bedenimizin tüm duygularımızı kayıt eden mükemmel bir makine olduğunu algılamaya başladığımda Bhanu’nun kinesiolojiyi (kas testi) araç olarak kullanarak duygularımızı ve inançlarımızı nasıl açığa çıkardığını fark ettim. Bu keyifli keşif istediğim ama bir türlü olmayan pek çok şeyin bilinçaltımdaki duygu ve inançlarımla ilişkisini parmaklarımla gözüme soktu.
Ve o günden bu yana Bhanu ile duygusal kinesioloji seminerleri verdik, özel seanslar yaptık. Pek çok kişinin evet derken aslında hayır dediğini gözlerimle gördüm, onlar da parmaklarının istemsiz açılıp kapanmasıyla şahit oldu kendi gerçek cevaplarına…
Gelelim hikayemize;
Bhanu’nun geçen gelişinde, misafir olarak kaldığı evin her şeyiyle ilgilenen Gümüş Hanım’la buluştuk.
Bhanu Gümüş’le çalışırken ben de tercüme yaptım. Hepimiz için muhteşem bir deneyimdi.
Gümüş ellerinin, dizlerinin ağrısından bahsetti. Her hastalığın, her ağrının altında yatanın duygularımız ve inançlarımız olduğu bilinciyle çalışmaya başladık.
Gümüş’ün yıllarca çalıştığı evlerin temizliğinden yorulan elleri ve dizleri şimdi ağrıyordu. Yıllar boyu hem kendi evinin hem de hizmet ettiği evin, çocuklarının, torunlarının ihtiyaçlarını karşılayan eller, onların sorumluluğunu taşıyan dizler şimdi bir kenara konmanın değersizliğini ağrılarla hissediyordu. Kendini değerli ve yeterli hissetmek için hem kendi evinde hem de hizmet ettiği evde canla başla çalışan Gümüş, şimdi çocuklarının büyümesinin, evlenmelerinin ve hizmet ettiği evin sahibesinin yurt dışına taşınmasının vermiş olduğu boşluktan dolayı; iş yapmadığını, işe yaramadığını ZANNEDİYORDU! Daha doğrusu iş yapmadığı için kendini değersiz, kenara konmuş hissediyordu.
Bilinçaltı da onu korumak için zaten ellerim ve dizlerim ağrıyor iş yapamam savunması geliştiriyordu.
Ne ilginç değil mi?
Tek kelime İngilizce bilmeyen Gümüş’ün ruhu; Bhanu’nun ona ne demek istediğini ve kendini nasıl şifalandıracağını o kadar güzel hissetti ki… Kimse için bir şey yapmasına gerek olmadan da kendini değerli hissedebileceğini öyle güzel anlattı ki… Şifa kendiliğinden gerçekleşti ve seansın sonunda Gümüş’ün ağrıları dinmişti.
Bhanu’nun bu gelişinde; dünyanın bir ucundaki Hintli kadınla diğer ucundaki köylü kadının dil bilmeden birbirini şifalandıran bu güzel hikayesini paylaşmak istedim sizlerle…
Kendi değerinizi ve yeterliliğinizi bilmeniz dileğiyle, tam olduğunuz halinizle MUHTEŞEMSİNİZ…
Sevgim ve BİRlik bilinciyle…